Hikaye Hakkında
Hayattaki çoğu deneyim, sizi belirli bir yolculuğun başlangıç noktasına getiren tesadüfi bir şeyle başlar. Böyle bir tesadüften dolayı merak olarak doğan şey, zamanla ruhunuzu zenginleştiren bir keşif yoluna dönüşür. Benim yolculuğum ‘Vova’ albümüyle başladı. Erkek kardeşimin Ermenistandan getirmiş olduğu müzik kasetlerini defalarca dinlediğimizde yıl 2007 idi. Karadeniz'in dağ köylerinde Ermenice'nin bir lehçesini konuşan Hemşinlileri ilk böyle tanıdım ve resmi olarak Müslüman olmalarına rağmen yoğurdukları hamura pişirmeden önce haç çizdiler. O zaman şarkılardaki Hemşin sözlerini anlamaya çalıştım. Bir puzzle çözüyormuşum gibiydi. Anlayabildiğim bir çok kelime vardı. Türkiye'de ana dilimin bir varyasyonunu paylaşan Müslüman Türklerin olduğunu keşfetmek ilginçti. İstanbul’a taşınmanın eşiğinde olan bir fotoğrafçı olarak, Hemşin köylerini gezip kültürlerini belgelemeye çok istekliydim. İkinci tesadüf Şafakla tanışmaktı. Kanada'dan taşınmadan önce ziyarete geldiğim İstanbul'da bir gün kardeşimle bir kafede oturmuş sohbet ediyorduk. Bize servis yapan genç garson; bizim masamıza her yaklaştığında yüzünde bir gülümseme vardı. Hesabı öderken nereden geldiğimizi sordu. Ona Kanadalı Ermeniler olduğumuzu söyledim. Konuştuğumuz bazı kelimeleri anladığını söyledi. Hopa yakınlarında bir köyden olan bir Hemşinli olduğu için dilindeki bazı kelimeler bizimkiyle ortaktı. Şafak'tan bir anda hoşlandım, Ne de olsa 'Vova' dilini konuşuyordu. Şafak oraya taşınmadan sadece birkaç ay önce İstanbulda tanıştığım ilk arkadaşım oldu. Daha sonra Hemşinlerle ilgili bir hikaye yapma planımı anlattığımda, çay hasadı sırasında ailesiyle birlikte Kayaköyü'nde birkaç gün kalmamı sağladı. Bu fotoğraf denemesi böyle doğdu. Hikaye, sekiz yıl arayla yaptığım iki kısa ziyaretle Kayaköyü'nün Hemşin kültürüne kısa bir bakış… 2011 ve 2019. Hikaye sadece Hemşinlilerin günlük yaşamını değil, çay hasadı ve Hemşinli ailelere çay toplamaya yardım ederek geçimlerini sağlamak için sınırı geçen bazı Gürcü mevsimlik işçilerin hikayesidir. Kimlik ve aidiyet, toprak ve kökler hakkında bir hikaye. Ve aynı zamanda zamanın geçişiyle ilgili bir hikaye… tarım yaşamının asla değişmeyen sert gerçeklerini ve günlük ekmek kazanma mücadelesinde göçmen emeğini göstermekte inatla ısrar eden bir pasaj.